İHA - Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, TBMM'de yapılan Kürtçe konuşmaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği takipsizlik kararını kaldırdı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş'ın TBMM Grup toplantısında yaptığı Kürtçe konuşmada verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına itirazı değerlendiren Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, DTP Genel Başkanı Türk ile Grup Başkanvekili Demirtaş hakkında soruşturma açılmasını istedi. Mahkeme kararında, DTP'nin 24 Şubat'ta TBMM'de yapılan grup toplantısında yaptığı Kürtçe konuşmaya ilişkin savcılığın talebi doğrultusunda TBMM televizyonundan yayın CD'lerinin istendiği ancak savcılığın konuşmanın içeriğinin tespiti ve değerlendirmesi açısından CMK'nın 160/1-2 maddesinde belirtilen soruşturma işlemleri yapmadan ve söz konusu konuşmaların içeriğini tespit etmeden ve konuşma içeriğinde başkaca suç unsuru bulunup bulunmadığını araştırmadan karar verdiği belirtildi.
Savcılığın kararını Anayasa'nın 3. maddesinde belirtilen 'Devletin dili Türkçe'dir' hükmüne rağmen devletin asli organı olan TBMM'de hangi dille konuşulacağı konusunda Anayasa'da açık bir düzenleme bulunmadığı gerekçesine dayandırdığına işaret edilen kararda, bu gerekçenin Anayasa'nın 3. maddesinde belirtilen ' Devletin dili Türkçe'dir' hükmü karşısında yasal dayanaktan yoksun olduğu belirtildi.
Yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararında, DTP'nin grup toplantısında yapılan siyasi çalışmaların bu partinin Siyasi Partiler Yasasının (SPY) 81. maddesi kapsamında propaganda olarak sayılamayacağının belirtildiği kararda şu ifadelere yer verildi:
"DTP'nin grup toplantısında vermiş olduğu mesajların canlı olarak tüm Türkiye genelinde yayınlanıyor olması ve siyasi partilerin topluma yönelik mesajlarının ve siyasi faaliyetlerinin açıklamasının grup toplantılarında yapılıyor olması karşısında 24 Şubat 2009 günü TBMM'de yapılan grup toplantısının DTP'nin propaganda faaliyeti kapsamında kabul edilmesi gerekmektedir."
Kararda SPY'nin azınlık yaratılmasının önlenmesi amacıyla düzenlenen 81. maddesine atıfta bulunularak bu maddenin, 'Siyasi partiler Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler. Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyettebulunamazlar. Tüzük ve programların yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde açık veya kapalı salon toplantılarında mitinglerinde, propagandalarında Türkçe'den başka dil kullanamazlar. Türkçe'den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plakalar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar. Bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar. Ancak tüzük ve programlarını kanunla yasaklanmış diller dışında yabancı bir dile çevrilmesi mümkündür'içerdiği hatırlatıldı.
Bu hükme aykırı olarak SPY'nin siyasi parti faaliyetlerinde yasakladığı Türkçe'nin dışında Kürtçe olarak konuşma yapan DTP Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş'ın grup toplantısındaki faaliyetlerinin Anayasa'nın 83. maddesinde sayılan yasama dokunulmazlığı kapsamında da değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı belirtilen kararda, "Bu haliyle her iki şüphelinin eylemlerinin SPY'nin 81. ve 117. maddesindeki suç yönünden bu yöndeki delillerin değerlendirilmesi veyasal gereğinin yapılması gerekirken kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi yersiz olduğundan itirazın kabulüne karar verilmiştir" denildi.